Yargılama Gideri Olarak Vekâlet Ücreti

Dava veya takiplerde, taraflardan birisi dava ya da takibinde haklı çıktı­ğında, karşı tarafa yargılama giderlerinin yüklenmesi gerekir. Avu­katlık ücreti de yargılama gideri olduğundan, kendisini avukat ile temsil ettiren kişi yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahke­mece karar altına alınacak bu ücret avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenir[1].

Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerle­rin­deki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurulla­rının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16/6/2009-5904/35 md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlü­lükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hak­kında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulma­dığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Tür­kiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edil­diği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Ba­rolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.

Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır[2].

Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Üc­ret Tarifesi hükümleri uygulanır. Tarifede belirle­nen ücretlerin altında avukat­lık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hü­kümleri geçersiz olup ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.

Davanın tarafları arasındaki anlaşmazlığın, davanın konusuz kal­ması, fe­ragat, kabul ve sulh nedenleriyle delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gere­ğinin yerine getirilmesinden önce giderilmesi halinde avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine geti­rilmesinden sonra giderilmesi halinde ise ta­mamına hükmolunur. Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yok­luğu veya husumet nedeniyle davanın red­dinde, davanın nakli ve açıl­mamış sayılmasında, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahke­meye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde ya­zılı konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen hukuki yar­dımlara ödenecek ücret miktarlarını geçemez.

Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine geti­rilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar veril­mesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı konusu para olmayan veya para ile değerlendi­rilemeyen hukuki yardım­lara ödenecek ücret miktarlarını geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avu­katlık ücretine hükmolunur.

Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücre­tine hükmedilmez.

Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir dava­nın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur[3].

Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yar­dımla­rın konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, tarifenin üçüncü kısmında belirlenen oranlara göre belirlenir.

Görüldüğü üzere avukatlık asgari ücret tarifesinde ücret, maktu ve nisbi olmak üzere ikili bir ayrımla belirlenmiştir. Maktu ücret, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücrettir. Nisbi ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması ha­linde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.

Nisbi ücretin belirlenmesinde dava dilekçesinde talep edilen miktar esas alınır. Yargılama sırasında miktarın değişmesi ve tarafça usulüne uygun olarak dava değerinin artırılması halinde yeni bedel üzerinden nisbi vekâlet ücreti belirlenir.

Ziynet alacağına ilişkin davalar konusu para ile ölçülebilen dava­lardan­dır. Bu haliyle nisbi vekâlet ücretine hükmedilir. Ziynet alacağı davaları, bo­şanma davasının fer’isi de olmadıklarından, bu davaların boşanma davasından tefrik edilmedikleri hallerde ayrıca nisbi vekâlet ücreti hesaplaması yapılmalı­dır[4]. Yine ziynet alacağına ilişkin davanın kısmen kabul kısmen red edilmesi halinde de reddedilen miktar yönün­den davalı yararına nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir[5].

Ziynet eşyalarının davanın açılmasından sonra teslim edilmesi ha­linde davacı lehine[6], davacının ziynetlere ilişkin davasının feragat sebe­biyle reddedil­mesi durumunda da davalı lehine[7] tarifenin 6. mad­desi nazara alınarak vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

 

Davanın husumetten reddedilmesi halinde vekâlet ücretine hükme­dilmesi gerekir.

Dava ve Karar: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yu­karıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-karşı davacı ve davacı-karşı da­valı tarafından süresi içinde iste­nilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı-karşı davacı vekili geldi. Davacı-karşı davalı vekili gelmedi. Hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bü­tün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Uyuşmazlık, bir kısım ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili, birleşen dava ile de bağıştan rücu nedeniyle bağışlanan eşyaların aynen mümkün ol­maması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada, davalı M. A. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı M.E.A. hakkındaki davanın kısmen kabu­lüne, birle­şen davada mehir senedinin iptali ile bağıştan rücu isteminin red­dine karar verilmiş, davalı-karşı davacı M.E.A. yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı m. a. hakkındaki davanın hu­sumet nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı-karşı davacı M.E.A. vekili ve davacı-karşı davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı ge­rekçelere takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı-karşı da­vacı M.E.A. vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kap­samı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı-karşı davalı vekilinin vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazla­rına gelince;

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesi hükmü gere­ğince dava­nın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarife­nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda belirtilen avukatlık ücretine hük­molunur. Davacı-karşı davalı tarafından dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı-karşı davacı kayınpederi M.A.dan da aynen ya da bedelinin alınması için dava açılmasına karşın yapılan yargılama sonucu adı geçen da­valı-karşı davacı hakkındaki dava husumet yö­nünden ret edildiğine göre da­vada kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı M.A. yararına yukarda açıklandığı üzere Avu­katlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesi hükmü gereğince ve­kâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın vekâlet üc­retine hasren bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hük­mün yukarda (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle vekâlet ücre­tine hasren BO­ZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iade­sine, 29.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi[8].

 

Davacının ziynet ve eşya alacağı talebi reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihindeki tarife gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında ka­lan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının ziynet ve eşya alacağı talebi reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihindeki Avu­katlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan ne­denle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların ise yuka­rıda 1.bentte göste­rilen nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebli­ğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi[9].

Ziynetlerin kabul edilen kısmı üzerinden nisbi vekalet ücre­tine hükmedilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, tazmi­natlar, nafakalar, ziynet eşyası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacıya ziynet eşyalarına yönelik talebi açıklattırılıp, ziy­net eşyası­nın talebe konu değeri üzerinden peşin nispi harcın ikma­linden sonra (Harçlar Kanunu m. 30-32), davalı kocanın eşya tespiti dosyasındaki beyanı göz önüne alınıp ziynetlere yönelik davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

3- Boşanma davasının eki niteliğinde olmayan çeyiz eşyalarına yönelik davanın kabul edilen miktarı üzerinden karar tarihinde yü­rürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi ve­kâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekâ­let ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.

4- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, bo­şanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. mad­desindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. mad­desi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler göze­tilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre ziy­net eşyaları ile ilgili vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının in­celenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, pe­şin harcın mahsubuna ve 67.20 TL temyiz başvuru harcı peşin alın­dığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde tem­yiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kara­rın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık ol­mak üzere, 12.05.2010 gü­nünde oybirliği ile karar verildi[10].

 

Ziynetlerin reddedilen kısmı için nisbi vekalet ücretine hükmedil­melidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz iti­razları yersizdir.

2-) Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra harcı verilerek açılan manevi tazminat davasının reddi sebebiyle karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi gereğince maktu, davacının ziynet eşyalarının reddedilen bölümü için davalı lehine nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlen­mesi ve belirlenen bu bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şe­kilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen ne­denlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatı­ran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[11].

 

Feragat sebebiyle davanın reddinde vekâlet ücretine hük­medilmeli­dir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ma­halli mah­kemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hü­küm kusur, tazminat­lar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yö­nünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşü­nüldü.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davalı­nın aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının ziynetler ve otomobile katkı alacağı nedeniyle aç­tığı davası feragat sebebiyle reddedilmiştir. Bu dava sebebiyle da­valı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6'ncı maddesi uya­rınca vekâlet ücretine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 417. maddesi gereğince de yargılama giderlerine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın 2'nci bentte açıklanan sebeplerle vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise 1'nci bentteki neden­lerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilme­sine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[12].

 

Davadan sonra teslim edilen ziynetler için vekâlet ücretine hükme­dilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1) Dava 25.11.2004 günü açılmış olup, bir kısım ziy­netler ve eş­yalar 07.12.2004 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Dava açılmasından sonra teslim edilen eşya ve ziynetler için davacı yararına vekâlet ücreti takdir edil­memesi (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 6) ve bunların yargılama gideri tayininde nazara alın­maması doğru görülmemiştir (HUMK. m.417).

2) Dosyadaki bilgi ve belgelerden (5) adet Adana burma bilezi­ğin davalı kocada kaldığı ve iade edilmediği anlaşılmaktadır. Dava­nın kabulü yerine reddi isabetsizdir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın 1. ve 2. bentlerde yazılı neden­lerle BO­ZULMA­SINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazla­rının şimdilik ince­lenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itiba­ren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar ve­rildi[13].

 

Görevsizlik nedeniyle ziynet davasının reddinde vekâlet üc­retine hükmedilmelidir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ma­halli mah­kemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mura­faa icrası sure­tiyle tetkiki istenilmekle du­ruşma için tayin olunan bugün tem­yiz eden vekili geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bıra­kılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup ge­reği görüşülüp düşünüldü.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gereğince gö­revsizlik nedeniyle davanın reddi halinde maktu vekâlet ücreti tak­diri gerekirken, ziy­netler ve eşya bedeli üzerinden nispi vekâlet üc­reti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın gide­rilmesi yeniden yargılamayı gerektir­mediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.

Temyiz edilen hükmün 2.bentte gösterilen nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendindeki “2.651,34 YTL” ra­kamlarının hüküm fıkrasın­dan çıkarılmasına, yerine “400,00 YTL” rakamlarının yazılmasına hükmün bu bö­lümünün düzeltilmiş şek­liyle, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, duruşma için takdir edilen 500 YTL vekâlet üc­retinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybir­liği ile karar verildi[14].

 

Kocanın reddedilen boşanma davası ile kadının kısmen ka­bul edilen eşyalarla ilgili olarak kadın yararına, kadının kısmen reddedilen eşya ve ziynetlere ait olarakta koca yararına vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası göste­rilen hüküm kocanın redde­dilen boşanma davası, kusur, tazminat, faiz ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Kadının kabul edilen boşanma davasının temyiz edilmemesi sonucu boşanma hükmünün kesinleşmiş bulunması karşısında kocanın kendi davasının da kabulü yönündeki temyizinin incelenmesine yer olmadığına,

2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun neden­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmeme­sine göre tarafla­rın aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3- Boşanmaya neden olan olaylarda kadının kişilik haklarına saldırı nite­liğinde bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Yasasının 174/2. madde koşulları oluşmamıştır. Kadının manevi tazminat isteminin reddi gere­kirken yazılı biçimde kabulü bozmayı gerektirmiştir.

4- Kocanın reddedilen boşanma davası ile kadının kısmen ka­bul edilen eşyalarla ilgili olarak kadın yararına, kadının kısmen reddedilen eşya ve ziy­netlere ait olarakta koca yararına vekâlet üc­reti takdir edilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Hükmün 3. ve 4.bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMA­SINA, bozma nedenine göre kadının manevi tazminatın faizine ait temyiz itira­zının incelenmesine yer olmadığına, temyize konu sair hususların 2.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, kocanın kendi boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının ince­lenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatı­rana geri ve­rilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[15].

 

Reddedilen karşı dava hakkında vekalet ücretine hükme­dilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm manevi taz­minat, tedbir nafakası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak oku­nup gereği görüşülüp düşü­nüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılık davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer tem­yiz itirazları yersizdir.

2- Davalı-karşılık davacı kadının ziynete ilişkin davası redde­dildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşılık davalı koca lehine nispi vekâlet ücreti verilmemesi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMA­SINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde ka­rar düzeltme yolu açık olmak üzere oybir­liği ile karar verildi[16].

 

Davacının boşanma davası red edildiği halde, kendisini ve­kille temsil ettiren davalı yararına ayrıca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, sadece reddedilen ziynet alacağı için nisbi vekâlet ücreti takdiri ile yeti­nilmesi doğru olmamıştır.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni ge­rektirici se­beplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının oluşmamış bulunmasına göre davalının aşağı­daki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının boşanma davası red edildiği halde, kendisini ve­kille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulu­nan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca ayrıca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, sadece redde­dilen ziynet alacağı için nisbi ve­kâlet ücreti takdiri ile yetinilmesi doğru olma­mıştır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın 2. bentte açıklanan sebeplerle ve­kâlet üc­reti yönünden BOZULMASINA, kararın diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[17].

 

Ziynet talebi boşanmanın fer’isi olmadığından bu taleple il­gili ola­rak ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Davacının harcı ve kaydı bulunmayan dilekçesinin incelenme­sine yer olmadığına,

2- Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma ya­pılmış ol­masına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına) ve özellikle mahke­mece kesinleşen konularda yeniden hüküm ku­rulması doğru değil ise de sonuca etkili bulunmamasına, ilk hük­mün davacı tarafından temyiz edilmiş olmasına ve bozmaya uyul­makla davacılar yararına usuli kazanılmış hakkın oluşmasına, bo­şanmanın ferisi olan tazminat ve nafakaların ret ve kabulünün ay­rıca vekâlet ücreti gerektirmemesine, birleşen dava yönünden ret edilen kısım için avukatlık ücreti verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, (Tarife 9/2.m.) göre davalının aşağıdaki bendin dı­şında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3- Davacı tarafın 1.000.000.000 TL. değer göstererek harç ya­tırdığı çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin talebi ret edilmiştir. Bu talep boşanmanın ferisi nite­liğinde değildir. Yargılama giderleri ve bu arada yargılama giderlerinden olan vekâlet ücreti haksız çıkan ta­raftan alınır. (HUMK. 417 ve 423.m.) Bu talep hakkında kendini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilme­mesi doğru değildir.

Sonuç: Hükmün 3.bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazları bakımından hükmün 2.bentte açıklanan ne­denle ONANMA­SINA, davacının temyizinin 1. bentte açıklanan sebeple incelenmesine yer ol­madığına, temyiz peşin harcının yatı­ran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2005 gü­nünde oybirliği ile karar verildi[18].

 

Ziynetlerin bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hükmün nafakalar, tazminatlar, velayet, şahsi ilişki, ziynet eşyaları, vekâlet ücreti ve faiz yönünün temyizen mürafaa icrası su­retiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün duruş­malı temyiz eden Muhammet vekili Av. Süleyman Serkan ve tem­yiz eden karşı taraf Elif vekili Av. Temel geldi. Gelenlerin konuş­ması dinlen­dikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için du­ruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar:

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davalı­nın tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dı­şında kalan temyiz itirazları yer­sizdir.

2- Davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik davası kabul edil­diği halde ziynetlerin bedeli üzerinden kendisini vekille temsil etti­ren kadın yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZUL­MASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen ne­denlerle ONANMA­SINA, duruşma için takdir olunan 400 YTL ve­kâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin har­cın mahsubuna, temyiz pe­şin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebli­ğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[19].

 

Ziynet eşyaları yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar ve­rildiği halde, taraflarca yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yö­nünden olumlu - olumsuz karar verilmemesi doğru olmamıştır.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm ziynet eşya­ları ile ilgili dava yönünden temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma ka­rarı gere­ğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Ziynet eşyaları yönünden davanın açılmamış sayılmasına ka­rar veril­diği halde, taraflarca yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden olumlu - olumsuz karar verilmemesi doğru olma­mıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZUL­MASINA, temyize konu diğer hususların l. bentte gösteri­len nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[20].



[1] AYDIN, Murat, Avukatlık Ücreti, Seçkin, 4. Baskı, Ankara, 2007, Sahife 331.

[2] Avukatlık Kanunu, Kanun Numarası: 1136, Kabul Tarihi: 19.3.1969, Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih: 7.4.1969, Sayı: 13168, 4667 s.k. madde 81 ile değişik Madde 168.

[3] Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, Resmî Gazete: 29.12.2012, Sayı: 28512

[4] 2. Hukuk Dairesi 2009/7723 2010/9614 12.05.2010

[5] 2. Hukuk Dairesi 2008/13382 2009/18898 04.11.2009

[6] 2. Hukuk Dairesi 2006/22006 2007/1385 07.02.2007

[7] 2. Hukuk Dairesi 7056/9101 30.05.2007

[8] 6. Hukuk Dairesi 1270/3837 29.03.2011

[9] 2. Hukuk Dairesi 2009/19280 2010/21467 20.12.2010

[10] 2. Hukuk Dairesi 2009/7723 2010/9614 12.05.2010

[11] 2. Hukuk Dairesi 2008/13382 2009/18898 04.11.2009

[12] 2. Hukuk Dairesi 7056/9101 30.05.2007

[13] 2. Hukuk Dairesi 2006/22006 2007/1385 07.02.2007

[14] 2. Hukuk Dairesi 2006/16276 2007/2932 28.02.2007

[15] 2. Hukuk Dairesi 9301/16227 23.11.2006

[16] 2. Hukuk Dairesi 8484/15521 13.11.2006

[17] 2. Hukuk Dairesi 14162/16928 05.12.2005

[18] 2. Hukuk Dairesi 7806/10302 30.06.2005

[19] 2. Hukuk Dairesi 3677/7681 10.05.2005

[20] 2. Hukuk Dairesi 1158/3190 03.03.2005

Dava veya takiplerde, taraflardan birisi dava ya da takibinde haklı çıktı­ğında, karşı tarafa yargılama giderlerinin yüklenmesi gerekir. Avu­katlık ücreti de yargılama gideri olduğundan, kendisini avukat ile temsil ettiren kişi yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahke­mece karar altına alınacak bu ücret avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenir[1].

Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerle­rin­deki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurulla­rının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16/6/2009-5904/35 md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlü­lükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hak­kında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulma­dığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Tür­kiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edil­diği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Ba­rolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.

Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır[2].

Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Üc­ret Tarifesi hükümleri uygulanır. Tarifede belirle­nen ücretlerin altında avukat­lık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hü­kümleri geçersiz olup ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.

Davanın tarafları arasındaki anlaşmazlığın, davanın konusuz kal­ması, fe­ragat, kabul ve sulh nedenleriyle delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gere­ğinin yerine getirilmesinden önce giderilmesi halinde avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine geti­rilmesinden sonra giderilmesi halinde ise ta­mamına hükmolunur. Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yok­luğu veya husumet nedeniyle davanın red­dinde, davanın nakli ve açıl­mamış sayılmasında, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahke­meye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde ya­zılı konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen hukuki yar­dımlara ödenecek ücret miktarlarını geçemez.

Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine geti­rilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar veril­mesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı konusu para olmayan veya para ile değerlendi­rilemeyen hukuki yardım­lara ödenecek ücret miktarlarını geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avu­katlık ücretine hükmolunur.

Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücre­tine hükmedilmez.

Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir dava­nın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur[3].

Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yar­dımla­rın konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, tarifenin üçüncü kısmında belirlenen oranlara göre belirlenir.

Görüldüğü üzere avukatlık asgari ücret tarifesinde ücret, maktu ve nisbi olmak üzere ikili bir ayrımla belirlenmiştir. Maktu ücret, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücrettir. Nisbi ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması ha­linde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.

Nisbi ücretin belirlenmesinde dava dilekçesinde talep edilen miktar esas alınır. Yargılama sırasında miktarın değişmesi ve tarafça usulüne uygun olarak dava değerinin artırılması halinde yeni bedel üzerinden nisbi vekâlet ücreti belirlenir.

Ziynet alacağına ilişkin davalar konusu para ile ölçülebilen dava­lardan­dır. Bu haliyle nisbi vekâlet ücretine hükmedilir. Ziynet alacağı davaları, bo­şanma davasının fer’isi de olmadıklarından, bu davaların boşanma davasından tefrik edilmedikleri hallerde ayrıca nisbi vekâlet ücreti hesaplaması yapılmalı­dır[4]. Yine ziynet alacağına ilişkin davanın kısmen kabul kısmen red edilmesi halinde de reddedilen miktar yönün­den davalı yararına nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir[5].

Ziynet eşyalarının davanın açılmasından sonra teslim edilmesi ha­linde davacı lehine[6], davacının ziynetlere ilişkin davasının feragat sebe­biyle reddedil­mesi durumunda da davalı lehine[7] tarifenin 6. mad­desi nazara alınarak vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

 

Davanın husumetten reddedilmesi halinde vekâlet ücretine hükme­dilmesi gerekir.

Dava ve Karar: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yu­karıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-karşı davacı ve davacı-karşı da­valı tarafından süresi içinde iste­nilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı-karşı davacı vekili geldi. Davacı-karşı davalı vekili gelmedi. Hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bü­tün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Uyuşmazlık, bir kısım ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili, birleşen dava ile de bağıştan rücu nedeniyle bağışlanan eşyaların aynen mümkün ol­maması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada, davalı M. A. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı M.E.A. hakkındaki davanın kısmen kabu­lüne, birle­şen davada mehir senedinin iptali ile bağıştan rücu isteminin red­dine karar verilmiş, davalı-karşı davacı M.E.A. yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı m. a. hakkındaki davanın hu­sumet nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı-karşı davacı M.E.A. vekili ve davacı-karşı davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı ge­rekçelere takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı-karşı da­vacı M.E.A. vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kap­samı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı-karşı davalı vekilinin vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazla­rına gelince;

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesi hükmü gere­ğince dava­nın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarife­nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda belirtilen avukatlık ücretine hük­molunur. Davacı-karşı davalı tarafından dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı-karşı davacı kayınpederi M.A.dan da aynen ya da bedelinin alınması için dava açılmasına karşın yapılan yargılama sonucu adı geçen da­valı-karşı davacı hakkındaki dava husumet yö­nünden ret edildiğine göre da­vada kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı M.A. yararına yukarda açıklandığı üzere Avu­katlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesi hükmü gereğince ve­kâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın vekâlet üc­retine hasren bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hük­mün yukarda (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle vekâlet ücre­tine hasren BO­ZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iade­sine, 29.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi[8].

 

Davacının ziynet ve eşya alacağı talebi reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihindeki tarife gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında ka­lan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının ziynet ve eşya alacağı talebi reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihindeki Avu­katlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan ne­denle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların ise yuka­rıda 1.bentte göste­rilen nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebli­ğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi[9].

Ziynetlerin kabul edilen kısmı üzerinden nisbi vekalet ücre­tine hükmedilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, tazmi­natlar, nafakalar, ziynet eşyası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacıya ziynet eşyalarına yönelik talebi açıklattırılıp, ziy­net eşyası­nın talebe konu değeri üzerinden peşin nispi harcın ikma­linden sonra (Harçlar Kanunu m. 30-32), davalı kocanın eşya tespiti dosyasındaki beyanı göz önüne alınıp ziynetlere yönelik davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

3- Boşanma davasının eki niteliğinde olmayan çeyiz eşyalarına yönelik davanın kabul edilen miktarı üzerinden karar tarihinde yü­rürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi ve­kâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekâ­let ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.

4- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, bo­şanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. mad­desindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. mad­desi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler göze­tilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre ziy­net eşyaları ile ilgili vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının in­celenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, pe­şin harcın mahsubuna ve 67.20 TL temyiz başvuru harcı peşin alın­dığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde tem­yiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kara­rın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık ol­mak üzere, 12.05.2010 gü­nünde oybirliği ile karar verildi[10].

 

Ziynetlerin reddedilen kısmı için nisbi vekalet ücretine hükmedil­melidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz iti­razları yersizdir.

2-) Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra harcı verilerek açılan manevi tazminat davasının reddi sebebiyle karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi gereğince maktu, davacının ziynet eşyalarının reddedilen bölümü için davalı lehine nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlen­mesi ve belirlenen bu bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şe­kilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen ne­denlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatı­ran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[11].

 

Feragat sebebiyle davanın reddinde vekâlet ücretine hük­medilmeli­dir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ma­halli mah­kemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hü­küm kusur, tazminat­lar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yö­nünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşü­nüldü.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davalı­nın aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının ziynetler ve otomobile katkı alacağı nedeniyle aç­tığı davası feragat sebebiyle reddedilmiştir. Bu dava sebebiyle da­valı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6'ncı maddesi uya­rınca vekâlet ücretine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 417. maddesi gereğince de yargılama giderlerine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın 2'nci bentte açıklanan sebeplerle vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise 1'nci bentteki neden­lerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilme­sine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[12].

 

Davadan sonra teslim edilen ziynetler için vekâlet ücretine hükme­dilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1) Dava 25.11.2004 günü açılmış olup, bir kısım ziy­netler ve eş­yalar 07.12.2004 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Dava açılmasından sonra teslim edilen eşya ve ziynetler için davacı yararına vekâlet ücreti takdir edil­memesi (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 6) ve bunların yargılama gideri tayininde nazara alın­maması doğru görülmemiştir (HUMK. m.417).

2) Dosyadaki bilgi ve belgelerden (5) adet Adana burma bilezi­ğin davalı kocada kaldığı ve iade edilmediği anlaşılmaktadır. Dava­nın kabulü yerine reddi isabetsizdir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın 1. ve 2. bentlerde yazılı neden­lerle BO­ZULMA­SINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazla­rının şimdilik ince­lenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itiba­ren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar ve­rildi[13].

 

Görevsizlik nedeniyle ziynet davasının reddinde vekâlet üc­retine hükmedilmelidir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ma­halli mah­kemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mura­faa icrası sure­tiyle tetkiki istenilmekle du­ruşma için tayin olunan bugün tem­yiz eden vekili geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bıra­kılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup ge­reği görüşülüp düşünüldü.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gereğince gö­revsizlik nedeniyle davanın reddi halinde maktu vekâlet ücreti tak­diri gerekirken, ziy­netler ve eşya bedeli üzerinden nispi vekâlet üc­reti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın gide­rilmesi yeniden yargılamayı gerektir­mediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.

Temyiz edilen hükmün 2.bentte gösterilen nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendindeki “2.651,34 YTL” ra­kamlarının hüküm fıkrasın­dan çıkarılmasına, yerine “400,00 YTL” rakamlarının yazılmasına hükmün bu bö­lümünün düzeltilmiş şek­liyle, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, duruşma için takdir edilen 500 YTL vekâlet üc­retinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybir­liği ile karar verildi[14].

 

Kocanın reddedilen boşanma davası ile kadının kısmen ka­bul edilen eşyalarla ilgili olarak kadın yararına, kadının kısmen reddedilen eşya ve ziynetlere ait olarakta koca yararına vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası göste­rilen hüküm kocanın redde­dilen boşanma davası, kusur, tazminat, faiz ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Kadının kabul edilen boşanma davasının temyiz edilmemesi sonucu boşanma hükmünün kesinleşmiş bulunması karşısında kocanın kendi davasının da kabulü yönündeki temyizinin incelenmesine yer olmadığına,

2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun neden­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmeme­sine göre tarafla­rın aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3- Boşanmaya neden olan olaylarda kadının kişilik haklarına saldırı nite­liğinde bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Yasasının 174/2. madde koşulları oluşmamıştır. Kadının manevi tazminat isteminin reddi gere­kirken yazılı biçimde kabulü bozmayı gerektirmiştir.

4- Kocanın reddedilen boşanma davası ile kadının kısmen ka­bul edilen eşyalarla ilgili olarak kadın yararına, kadının kısmen reddedilen eşya ve ziy­netlere ait olarakta koca yararına vekâlet üc­reti takdir edilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Hükmün 3. ve 4.bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMA­SINA, bozma nedenine göre kadının manevi tazminatın faizine ait temyiz itira­zının incelenmesine yer olmadığına, temyize konu sair hususların 2.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, kocanın kendi boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının ince­lenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatı­rana geri ve­rilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[15].

 

Reddedilen karşı dava hakkında vekalet ücretine hükme­dilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm manevi taz­minat, tedbir nafakası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak oku­nup gereği görüşülüp düşü­nüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılık davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer tem­yiz itirazları yersizdir.

2- Davalı-karşılık davacı kadının ziynete ilişkin davası redde­dildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşılık davalı koca lehine nispi vekâlet ücreti verilmemesi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMA­SINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde ka­rar düzeltme yolu açık olmak üzere oybir­liği ile karar verildi[16].

 

Davacının boşanma davası red edildiği halde, kendisini ve­kille temsil ettiren davalı yararına ayrıca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, sadece reddedilen ziynet alacağı için nisbi vekâlet ücreti takdiri ile yeti­nilmesi doğru olmamıştır.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni ge­rektirici se­beplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının oluşmamış bulunmasına göre davalının aşağı­daki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının boşanma davası red edildiği halde, kendisini ve­kille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulu­nan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca ayrıca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, sadece redde­dilen ziynet alacağı için nisbi ve­kâlet ücreti takdiri ile yetinilmesi doğru olma­mıştır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın 2. bentte açıklanan sebeplerle ve­kâlet üc­reti yönünden BOZULMASINA, kararın diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[17].

 

Ziynet talebi boşanmanın fer’isi olmadığından bu taleple il­gili ola­rak ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Davacının harcı ve kaydı bulunmayan dilekçesinin incelenme­sine yer olmadığına,

2- Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma ya­pılmış ol­masına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına) ve özellikle mahke­mece kesinleşen konularda yeniden hüküm ku­rulması doğru değil ise de sonuca etkili bulunmamasına, ilk hük­mün davacı tarafından temyiz edilmiş olmasına ve bozmaya uyul­makla davacılar yararına usuli kazanılmış hakkın oluşmasına, bo­şanmanın ferisi olan tazminat ve nafakaların ret ve kabulünün ay­rıca vekâlet ücreti gerektirmemesine, birleşen dava yönünden ret edilen kısım için avukatlık ücreti verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, (Tarife 9/2.m.) göre davalının aşağıdaki bendin dı­şında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3- Davacı tarafın 1.000.000.000 TL. değer göstererek harç ya­tırdığı çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin talebi ret edilmiştir. Bu talep boşanmanın ferisi nite­liğinde değildir. Yargılama giderleri ve bu arada yargılama giderlerinden olan vekâlet ücreti haksız çıkan ta­raftan alınır. (HUMK. 417 ve 423.m.) Bu talep hakkında kendini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilme­mesi doğru değildir.

Sonuç: Hükmün 3.bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazları bakımından hükmün 2.bentte açıklanan ne­denle ONANMA­SINA, davacının temyizinin 1. bentte açıklanan sebeple incelenmesine yer ol­madığına, temyiz peşin harcının yatı­ran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2005 gü­nünde oybirliği ile karar verildi[18].

 

Ziynetlerin bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hükmün nafakalar, tazminatlar, velayet, şahsi ilişki, ziynet eşyaları, vekâlet ücreti ve faiz yönünün temyizen mürafaa icrası su­retiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün duruş­malı temyiz eden Muhammet vekili Av. Süleyman Serkan ve tem­yiz eden karşı taraf Elif vekili Av. Temel geldi. Gelenlerin konuş­ması dinlen­dikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için du­ruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar:

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davalı­nın tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dı­şında kalan temyiz itirazları yer­sizdir.

2- Davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik davası kabul edil­diği halde ziynetlerin bedeli üzerinden kendisini vekille temsil etti­ren kadın yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZUL­MASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen ne­denlerle ONANMA­SINA, duruşma için takdir olunan 400 YTL ve­kâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin har­cın mahsubuna, temyiz pe­şin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebli­ğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[19].

 

Ziynet eşyaları yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar ve­rildiği halde, taraflarca yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yö­nünden olumlu - olumsuz karar verilmemesi doğru olmamıştır.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm ziynet eşya­ları ile ilgili dava yönünden temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma ka­rarı gere­ğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Ziynet eşyaları yönünden davanın açılmamış sayılmasına ka­rar veril­diği halde, taraflarca yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden olumlu - olumsuz karar verilmemesi doğru olma­mıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZUL­MASINA, temyize konu diğer hususların l. bentte gösteri­len nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[20].



[1] AYDIN, Murat, Avukatlık Ücreti, Seçkin, 4. Baskı, Ankara, 2007, Sahife 331.

[2] Avukatlık Kanunu, Kanun Numarası: 1136, Kabul Tarihi: 19.3.1969, Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih: 7.4.1969, Sayı: 13168, 4667 s.k. madde 81 ile değişik Madde 168.

[3] Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, Resmî Gazete: 29.12.2012, Sayı: 28512

[4] 2. Hukuk Dairesi 2009/7723 2010/9614 12.05.2010

[5] 2. Hukuk Dairesi 2008/13382 2009/18898 04.11.2009

[6] 2. Hukuk Dairesi 2006/22006 2007/1385 07.02.2007

[7] 2. Hukuk Dairesi 7056/9101 30.05.2007

[8] 6. Hukuk Dairesi 1270/3837 29.03.2011

[9] 2. Hukuk Dairesi 2009/19280 2010/21467 20.12.2010

[10] 2. Hukuk Dairesi 2009/7723 2010/9614 12.05.2010

[11] 2. Hukuk Dairesi 2008/13382 2009/18898 04.11.2009

[12] 2. Hukuk Dairesi 7056/9101 30.05.2007

[13] 2. Hukuk Dairesi 2006/22006 2007/1385 07.02.2007

[14] 2. Hukuk Dairesi 2006/16276 2007/2932 28.02.2007

[15] 2. Hukuk Dairesi 9301/16227 23.11.2006

[16] 2. Hukuk Dairesi 8484/15521 13.11.2006

[17] 2. Hukuk Dairesi 14162/16928 05.12.2005

[18] 2. Hukuk Dairesi 7806/10302 30.06.2005

[19] 2. Hukuk Dairesi 3677/7681 10.05.2005

[20] 2. Hukuk Dairesi 1158/3190 03.03.2005

Dava veya takiplerde, taraflardan birisi dava ya da takibinde haklı çıktı­ğında, karşı tarafa yargılama giderlerinin yüklenmesi gerekir. Avu­katlık ücreti de yargılama gideri olduğundan, kendisini avukat ile temsil ettiren kişi yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahke­mece karar altına alınacak bu ücret avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenir[1].

Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerle­rin­deki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurulla­rının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16/6/2009-5904/35 md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlü­lükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hak­kında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulma­dığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Tür­kiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edil­diği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Ba­rolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.

Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır[2].

Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Üc­ret Tarifesi hükümleri uygulanır. Tarifede belirle­nen ücretlerin altında avukat­lık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hü­kümleri geçersiz olup ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.

Davanın tarafları arasındaki anlaşmazlığın, davanın konusuz kal­ması, fe­ragat, kabul ve sulh nedenleriyle delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gere­ğinin yerine getirilmesinden önce giderilmesi halinde avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine geti­rilmesinden sonra giderilmesi halinde ise ta­mamına hükmolunur. Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yok­luğu veya husumet nedeniyle davanın red­dinde, davanın nakli ve açıl­mamış sayılmasında, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahke­meye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde ya­zılı konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen hukuki yar­dımlara ödenecek ücret miktarlarını geçemez.

Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine geti­rilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar veril­mesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı konusu para olmayan veya para ile değerlendi­rilemeyen hukuki yardım­lara ödenecek ücret miktarlarını geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avu­katlık ücretine hükmolunur.

Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücre­tine hükmedilmez.

Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir dava­nın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur[3].

Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yar­dımla­rın konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, tarifenin üçüncü kısmında belirlenen oranlara göre belirlenir.

Görüldüğü üzere avukatlık asgari ücret tarifesinde ücret, maktu ve nisbi olmak üzere ikili bir ayrımla belirlenmiştir. Maktu ücret, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücrettir. Nisbi ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması ha­linde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.

Nisbi ücretin belirlenmesinde dava dilekçesinde talep edilen miktar esas alınır. Yargılama sırasında miktarın değişmesi ve tarafça usulüne uygun olarak dava değerinin artırılması halinde yeni bedel üzerinden nisbi vekâlet ücreti belirlenir.

Ziynet alacağına ilişkin davalar konusu para ile ölçülebilen dava­lardan­dır. Bu haliyle nisbi vekâlet ücretine hükmedilir. Ziynet alacağı davaları, bo­şanma davasının fer’isi de olmadıklarından, bu davaların boşanma davasından tefrik edilmedikleri hallerde ayrıca nisbi vekâlet ücreti hesaplaması yapılmalı­dır[4]. Yine ziynet alacağına ilişkin davanın kısmen kabul kısmen red edilmesi halinde de reddedilen miktar yönün­den davalı yararına nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir[5].

Ziynet eşyalarının davanın açılmasından sonra teslim edilmesi ha­linde davacı lehine[6], davacının ziynetlere ilişkin davasının feragat sebe­biyle reddedil­mesi durumunda da davalı lehine[7] tarifenin 6. mad­desi nazara alınarak vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

 

Davanın husumetten reddedilmesi halinde vekâlet ücretine hükme­dilmesi gerekir.

Dava ve Karar: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yu­karıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-karşı davacı ve davacı-karşı da­valı tarafından süresi içinde iste­nilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı-karşı davacı vekili geldi. Davacı-karşı davalı vekili gelmedi. Hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bü­tün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Uyuşmazlık, bir kısım ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili, birleşen dava ile de bağıştan rücu nedeniyle bağışlanan eşyaların aynen mümkün ol­maması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada, davalı M. A. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı M.E.A. hakkındaki davanın kısmen kabu­lüne, birle­şen davada mehir senedinin iptali ile bağıştan rücu isteminin red­dine karar verilmiş, davalı-karşı davacı M.E.A. yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı m. a. hakkındaki davanın hu­sumet nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı-karşı davacı M.E.A. vekili ve davacı-karşı davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı ge­rekçelere takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı-karşı da­vacı M.E.A. vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kap­samı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı-karşı davalı vekilinin vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazla­rına gelince;

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesi hükmü gere­ğince dava­nın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarife­nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda belirtilen avukatlık ücretine hük­molunur. Davacı-karşı davalı tarafından dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı-karşı davacı kayınpederi M.A.dan da aynen ya da bedelinin alınması için dava açılmasına karşın yapılan yargılama sonucu adı geçen da­valı-karşı davacı hakkındaki dava husumet yö­nünden ret edildiğine göre da­vada kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı M.A. yararına yukarda açıklandığı üzere Avu­katlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesi hükmü gereğince ve­kâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın vekâlet üc­retine hasren bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hük­mün yukarda (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle vekâlet ücre­tine hasren BO­ZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iade­sine, 29.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi[8].

 

Davacının ziynet ve eşya alacağı talebi reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihindeki tarife gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında ka­lan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının ziynet ve eşya alacağı talebi reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihindeki Avu­katlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan ne­denle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların ise yuka­rıda 1.bentte göste­rilen nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebli­ğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi[9].

Ziynetlerin kabul edilen kısmı üzerinden nisbi vekalet ücre­tine hükmedilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, tazmi­natlar, nafakalar, ziynet eşyası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacıya ziynet eşyalarına yönelik talebi açıklattırılıp, ziy­net eşyası­nın talebe konu değeri üzerinden peşin nispi harcın ikma­linden sonra (Harçlar Kanunu m. 30-32), davalı kocanın eşya tespiti dosyasındaki beyanı göz önüne alınıp ziynetlere yönelik davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

3- Boşanma davasının eki niteliğinde olmayan çeyiz eşyalarına yönelik davanın kabul edilen miktarı üzerinden karar tarihinde yü­rürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi ve­kâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekâ­let ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.

4- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, bo­şanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. mad­desindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. mad­desi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler göze­tilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre ziy­net eşyaları ile ilgili vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının in­celenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, pe­şin harcın mahsubuna ve 67.20 TL temyiz başvuru harcı peşin alın­dığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde tem­yiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kara­rın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık ol­mak üzere, 12.05.2010 gü­nünde oybirliği ile karar verildi[10].

 

Ziynetlerin reddedilen kısmı için nisbi vekalet ücretine hükmedil­melidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz iti­razları yersizdir.

2-) Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra harcı verilerek açılan manevi tazminat davasının reddi sebebiyle karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi gereğince maktu, davacının ziynet eşyalarının reddedilen bölümü için davalı lehine nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlen­mesi ve belirlenen bu bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şe­kilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen ne­denlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatı­ran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[11].

 

Feragat sebebiyle davanın reddinde vekâlet ücretine hük­medilmeli­dir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ma­halli mah­kemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hü­küm kusur, tazminat­lar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yö­nünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşü­nüldü.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davalı­nın aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının ziynetler ve otomobile katkı alacağı nedeniyle aç­tığı davası feragat sebebiyle reddedilmiştir. Bu dava sebebiyle da­valı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6'ncı maddesi uya­rınca vekâlet ücretine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 417. maddesi gereğince de yargılama giderlerine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın 2'nci bentte açıklanan sebeplerle vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise 1'nci bentteki neden­lerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilme­sine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[12].

 

Davadan sonra teslim edilen ziynetler için vekâlet ücretine hükme­dilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1) Dava 25.11.2004 günü açılmış olup, bir kısım ziy­netler ve eş­yalar 07.12.2004 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Dava açılmasından sonra teslim edilen eşya ve ziynetler için davacı yararına vekâlet ücreti takdir edil­memesi (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 6) ve bunların yargılama gideri tayininde nazara alın­maması doğru görülmemiştir (HUMK. m.417).

2) Dosyadaki bilgi ve belgelerden (5) adet Adana burma bilezi­ğin davalı kocada kaldığı ve iade edilmediği anlaşılmaktadır. Dava­nın kabulü yerine reddi isabetsizdir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın 1. ve 2. bentlerde yazılı neden­lerle BO­ZULMA­SINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazla­rının şimdilik ince­lenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itiba­ren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar ve­rildi[13].

 

Görevsizlik nedeniyle ziynet davasının reddinde vekâlet üc­retine hükmedilmelidir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ma­halli mah­kemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mura­faa icrası sure­tiyle tetkiki istenilmekle du­ruşma için tayin olunan bugün tem­yiz eden vekili geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bıra­kılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup ge­reği görüşülüp düşünüldü.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gereğince gö­revsizlik nedeniyle davanın reddi halinde maktu vekâlet ücreti tak­diri gerekirken, ziy­netler ve eşya bedeli üzerinden nispi vekâlet üc­reti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın gide­rilmesi yeniden yargılamayı gerektir­mediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.

Temyiz edilen hükmün 2.bentte gösterilen nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendindeki “2.651,34 YTL” ra­kamlarının hüküm fıkrasın­dan çıkarılmasına, yerine “400,00 YTL” rakamlarının yazılmasına hükmün bu bö­lümünün düzeltilmiş şek­liyle, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, duruşma için takdir edilen 500 YTL vekâlet üc­retinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybir­liği ile karar verildi[14].

 

Kocanın reddedilen boşanma davası ile kadının kısmen ka­bul edilen eşyalarla ilgili olarak kadın yararına, kadının kısmen reddedilen eşya ve ziynetlere ait olarakta koca yararına vekâlet ücreti takdir edilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası göste­rilen hüküm kocanın redde­dilen boşanma davası, kusur, tazminat, faiz ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Kadının kabul edilen boşanma davasının temyiz edilmemesi sonucu boşanma hükmünün kesinleşmiş bulunması karşısında kocanın kendi davasının da kabulü yönündeki temyizinin incelenmesine yer olmadığına,

2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun neden­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmeme­sine göre tarafla­rın aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3- Boşanmaya neden olan olaylarda kadının kişilik haklarına saldırı nite­liğinde bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Yasasının 174/2. madde koşulları oluşmamıştır. Kadının manevi tazminat isteminin reddi gere­kirken yazılı biçimde kabulü bozmayı gerektirmiştir.

4- Kocanın reddedilen boşanma davası ile kadının kısmen ka­bul edilen eşyalarla ilgili olarak kadın yararına, kadının kısmen reddedilen eşya ve ziy­netlere ait olarakta koca yararına vekâlet üc­reti takdir edilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Hükmün 3. ve 4.bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMA­SINA, bozma nedenine göre kadının manevi tazminatın faizine ait temyiz itira­zının incelenmesine yer olmadığına, temyize konu sair hususların 2.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, kocanın kendi boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının ince­lenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatı­rana geri ve­rilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[15].

 

Reddedilen karşı dava hakkında vekalet ücretine hükme­dilmelidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm manevi taz­minat, tedbir nafakası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak oku­nup gereği görüşülüp düşü­nüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılık davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer tem­yiz itirazları yersizdir.

2- Davalı-karşılık davacı kadının ziynete ilişkin davası redde­dildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşılık davalı koca lehine nispi vekâlet ücreti verilmemesi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMA­SINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde ka­rar düzeltme yolu açık olmak üzere oybir­liği ile karar verildi[16].

 

Davacının boşanma davası red edildiği halde, kendisini ve­kille temsil ettiren davalı yararına ayrıca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, sadece reddedilen ziynet alacağı için nisbi vekâlet ücreti takdiri ile yeti­nilmesi doğru olmamıştır.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni ge­rektirici se­beplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının oluşmamış bulunmasına göre davalının aşağı­daki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının boşanma davası red edildiği halde, kendisini ve­kille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulu­nan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca ayrıca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, sadece redde­dilen ziynet alacağı için nisbi ve­kâlet ücreti takdiri ile yetinilmesi doğru olma­mıştır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın 2. bentte açıklanan sebeplerle ve­kâlet üc­reti yönünden BOZULMASINA, kararın diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[17].

 

Ziynet talebi boşanmanın fer’isi olmadığından bu taleple il­gili ola­rak ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Davacının harcı ve kaydı bulunmayan dilekçesinin incelenme­sine yer olmadığına,

2- Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma ya­pılmış ol­masına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına) ve özellikle mahke­mece kesinleşen konularda yeniden hüküm ku­rulması doğru değil ise de sonuca etkili bulunmamasına, ilk hük­mün davacı tarafından temyiz edilmiş olmasına ve bozmaya uyul­makla davacılar yararına usuli kazanılmış hakkın oluşmasına, bo­şanmanın ferisi olan tazminat ve nafakaların ret ve kabulünün ay­rıca vekâlet ücreti gerektirmemesine, birleşen dava yönünden ret edilen kısım için avukatlık ücreti verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, (Tarife 9/2.m.) göre davalının aşağıdaki bendin dı­şında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3- Davacı tarafın 1.000.000.000 TL. değer göstererek harç ya­tırdığı çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin talebi ret edilmiştir. Bu talep boşanmanın ferisi nite­liğinde değildir. Yargılama giderleri ve bu arada yargılama giderlerinden olan vekâlet ücreti haksız çıkan ta­raftan alınır. (HUMK. 417 ve 423.m.) Bu talep hakkında kendini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilme­mesi doğru değildir.

Sonuç: Hükmün 3.bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazları bakımından hükmün 2.bentte açıklanan ne­denle ONANMA­SINA, davacının temyizinin 1. bentte açıklanan sebeple incelenmesine yer ol­madığına, temyiz peşin harcının yatı­ran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2005 gü­nünde oybirliği ile karar verildi[18].

 

Ziynetlerin bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hükmün nafakalar, tazminatlar, velayet, şahsi ilişki, ziynet eşyaları, vekâlet ücreti ve faiz yönünün temyizen mürafaa icrası su­retiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün duruş­malı temyiz eden Muhammet vekili Av. Süleyman Serkan ve tem­yiz eden karşı taraf Elif vekili Av. Temel geldi. Gelenlerin konuş­ması dinlen­dikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için du­ruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar:

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davalı­nın tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dı­şında kalan temyiz itirazları yer­sizdir.

2- Davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik davası kabul edil­diği halde ziynetlerin bedeli üzerinden kendisini vekille temsil etti­ren kadın yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZUL­MASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen ne­denlerle ONANMA­SINA, duruşma için takdir olunan 400 YTL ve­kâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin har­cın mahsubuna, temyiz pe­şin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebli­ğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[19].

 

Ziynet eşyaları yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar ve­rildiği halde, taraflarca yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yö­nünden olumlu - olumsuz karar verilmemesi doğru olmamıştır.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm ziynet eşya­ları ile ilgili dava yönünden temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma ka­rarı gere­ğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Ziynet eşyaları yönünden davanın açılmamış sayılmasına ka­rar veril­diği halde, taraflarca yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden olumlu - olumsuz karar verilmemesi doğru olma­mıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZUL­MASINA, temyize konu diğer hususların l. bentte gösteri­len nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[20].



[1] AYDIN, Murat, Avukatlık Ücreti, Seçkin, 4. Baskı, Ankara, 2007, Sahife 331.

[2] Avukatlık Kanunu, Kanun Numarası: 1136, Kabul Tarihi: 19.3.1969, Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih: 7.4.1969, Sayı: 13168, 4667 s.k. madde 81 ile değişik Madde 168.

[3] Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, Resmî Gazete: 29.12.2012, Sayı: 28512

[4] 2. Hukuk Dairesi 2009/7723 2010/9614 12.05.2010

[5] 2. Hukuk Dairesi 2008/13382 2009/18898 04.11.2009

[6] 2. Hukuk Dairesi 2006/22006 2007/1385 07.02.2007

[7] 2. Hukuk Dairesi 7056/9101 30.05.2007

[8] 6. Hukuk Dairesi 1270/3837 29.03.2011

[9] 2. Hukuk Dairesi 2009/19280 2010/21467 20.12.2010

[10] 2. Hukuk Dairesi 2009/7723 2010/9614 12.05.2010

[11] 2. Hukuk Dairesi 2008/13382 2009/18898 04.11.2009

[12] 2. Hukuk Dairesi 7056/9101 30.05.2007

[13] 2. Hukuk Dairesi 2006/22006 2007/1385 07.02.2007

[14] 2. Hukuk Dairesi 2006/16276 2007/2932 28.02.2007

[15] 2. Hukuk Dairesi 9301/16227 23.11.2006

[16] 2. Hukuk Dairesi 8484/15521 13.11.2006

[17] 2. Hukuk Dairesi 14162/16928 05.12.2005

[18] 2. Hukuk Dairesi 7806/10302 30.06.2005

[19] 2. Hukuk Dairesi 3677/7681 10.05.2005

[20] 2. Hukuk Dairesi 1158/3190 03.03.2005