Yetkili Mahkeme

 Bir davaya hangi yerdeki görevli mahkeme tarafından bakılacağını yetki kuralları belirler. Mahkemelerin yetkisi Anayasanın 142. madde­sine uygun olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile düzen­leme altına alınmış­tır. Buna göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.

Türk Medeni Kanununun 19. maddesi, yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir ve bir kimsenin aynı zamanda birden çok yer­leşim yeri olamaz, düzenlemesini getirmiştir.

Bu itibarla ziynet alacağına ilişkin davalarda genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir ancak bu yetki kesin değildir.

Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, da­vanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır ancak yetki­nin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mah­keme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi tak­dirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yet­kili mahkemeyi de gösterir.

Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uy­gun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.

 

Ziynet alacağına ilişkin davada yetkili mahkeme davalının ikamet­gahı mahkemesidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: Dava ziynet ve eşya alacağına ilişkin olup, Hukuk Usulü Muha­kemeleri Kanunun 9/1. maddesine göre, davalının ikametgâh mahkemesi da­vayı görmeye yetkilidir. Davalının Ayrancı nüfusuna kayıtlı olduğu anlaşıl­makta olup, Nüfus Kanunun 4. maddesine göre nüfusa kayıtlı olunan yer ika­metgâha karinedir. Muhtarlık bel­gesi tek başına ikametgâhın değiştirildiğinin kabulüne yeterli olma­yıp ikametgâh Karaman'a nakledildiği sabit olmamıştır. (MK.20) Yetkisizlik ilk itirazının reddi ve tebliğ veya tefhimi ile yargıla­maya devam olunması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Sonuç: Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, tem­yiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi[1].

 

Karşı boşanma davası ile talep edilen ziynetlerle ilgili ola­rak asıl da­vaya bakan mahkeme yetkilidir.

Dava: Davacı N.Ç. vekili Avukat M.G. tarafından, davalı A.Ç. aleyhine 17.12.2004 gününde verilen dilekçe ile eşya alacağı isten­mesi üzerine mahke­mece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 15.04.2004 günlü kararın Yargıtay’ca in­celenmesi davacı N.Ç. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incele­ne­rek gereği görüşüldü.

Karar: Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi olmazsa bedelinin tahsili is­temine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir.

Davalı A.Ç. eşi olan davacı N.Ç. aleyhine 21.1.2004 tarihli di­lekçe ile Çameli Asliye Hukuk Mahkemesinde boşanma davası aç­mıştır. N.Ç. bu davaya cevap vermiş ve aynı dilekçe ile karşılık dava açarak, ziynet eşyalarının iade­sini istemiştir. A.Ç. ise bu kere karşılık davaya verdiği cevapta, ikametgâhları­nın Denizli İlinde bulunduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mah­kemece, boşanma davası Çameli Asliye Hukuk Mahkemesi olarak kabul edilip sonuçlandırılırken, eşya davası konusunda yetkisizlik yö­nünde hüküm kurul­muştur.

Tarafların nüfusa kayıtlı olduğu yer, boşanma davalarında ka­rine olarak ikametgâh mahkemesi sayılır. A.Ç. boşanma davasının ikametgâhları saydığı Çameli Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı halde karşılık davaya karşı yetki itirazında bulunmuş olması iyi ni­yetle bağdaşmaz. Mahkemece, yetki itirazının reddedilerek davanın esasına bakılması gerekirken yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı ve­rilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMA­SINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilme­sine 05.07.2004 gününde oybirliği ile karar verildi[2].



[1] 2. Hukuk Dairesi 03.05.2002 4776/5886

[2] 4. Hukuk Dairesi 05.07.2004 8237/8901

 

Bir davaya hangi yerdeki görevli mahkeme tarafından bakılacağını yetki kuralları belirler. Mahkemelerin yetkisi Anayasanın 142. madde­sine uygun olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile düzen­leme altına alınmış­tır. Buna göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.

Türk Medeni Kanununun 19. maddesi, yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir ve bir kimsenin aynı zamanda birden çok yer­leşim yeri olamaz, düzenlemesini getirmiştir.

Bu itibarla ziynet alacağına ilişkin davalarda genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir ancak bu yetki kesin değildir.

Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, da­vanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır ancak yetki­nin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mah­keme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi tak­dirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yet­kili mahkemeyi de gösterir.

Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uy­gun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.

 

Ziynet alacağına ilişkin davada yetkili mahkeme davalının ikamet­gahı mahkemesidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: Dava ziynet ve eşya alacağına ilişkin olup, Hukuk Usulü Muha­kemeleri Kanunun 9/1. maddesine göre, davalının ikametgâh mahkemesi da­vayı görmeye yetkilidir. Davalının Ayrancı nüfusuna kayıtlı olduğu anlaşıl­makta olup, Nüfus Kanunun 4. maddesine göre nüfusa kayıtlı olunan yer ika­metgâha karinedir. Muhtarlık bel­gesi tek başına ikametgâhın değiştirildiğinin kabulüne yeterli olma­yıp ikametgâh Karaman'a nakledildiği sabit olmamıştır. (MK.20) Yetkisizlik ilk itirazının reddi ve tebliğ veya tefhimi ile yargıla­maya devam olunması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Sonuç: Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, tem­yiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi[1].

 

Karşı boşanma davası ile talep edilen ziynetlerle ilgili ola­rak asıl da­vaya bakan mahkeme yetkilidir.

Dava: Davacı N.Ç. vekili Avukat M.G. tarafından, davalı A.Ç. aleyhine 17.12.2004 gününde verilen dilekçe ile eşya alacağı isten­mesi üzerine mahke­mece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 15.04.2004 günlü kararın Yargıtay’ca in­celenmesi davacı N.Ç. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incele­ne­rek gereği görüşüldü.

Karar: Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi olmazsa bedelinin tahsili is­temine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir.

Davalı A.Ç. eşi olan davacı N.Ç. aleyhine 21.1.2004 tarihli di­lekçe ile Çameli Asliye Hukuk Mahkemesinde boşanma davası aç­mıştır. N.Ç. bu davaya cevap vermiş ve aynı dilekçe ile karşılık dava açarak, ziynet eşyalarının iade­sini istemiştir. A.Ç. ise bu kere karşılık davaya verdiği cevapta, ikametgâhları­nın Denizli İlinde bulunduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mah­kemece, boşanma davası Çameli Asliye Hukuk Mahkemesi olarak kabul edilip sonuçlandırılırken, eşya davası konusunda yetkisizlik yö­nünde hüküm kurul­muştur.

Tarafların nüfusa kayıtlı olduğu yer, boşanma davalarında ka­rine olarak ikametgâh mahkemesi sayılır. A.Ç. boşanma davasının ikametgâhları saydığı Çameli Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı halde karşılık davaya karşı yetki itirazında bulunmuş olması iyi ni­yetle bağdaşmaz. Mahkemece, yetki itirazının reddedilerek davanın esasına bakılması gerekirken yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı ve­rilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMA­SINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilme­sine 05.07.2004 gününde oybirliği ile karar verildi[2].



[1] 2. Hukuk Dairesi 03.05.2002 4776/5886

[2] 4. Hukuk Dairesi 05.07.2004 8237/8901