Taleple Bağlılık

Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez fakat duruma göre daha azına karar verebi­lir[1].

Ziynet eşyası istemine ilişkin davalarda aynen iade, mümkün olma­dığı halde bedel iadesi şeklinde taleplerde bulunulabileceği gibi sadece ayın veya sadece bedel talebi de mümkündür. Bu itibarla aynen iade is­tendiğinde bedel iadesine veya bedel iadesi istendiğinde aynen iadeye karar verilemeyecektir.

Yine taleple bağlılık kuralı gereği talep edilen miktar aşılarak bu mikta­rın üzerinde karar verilmesi de mümkün değildir.

Ziynet eşyalarının dava tarihindeki değeri talep edilebileceği gibi bu eş­yalar nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya olduklarından fiili ödeme günündeki değeri de istenebilir.

 

Ziynetlerin bedelinin talep edilmesi halinde aynen iadeye hükme­dilmemesi gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, kadın lehine takdir edilen manevi tazminat, nafaka, ziynetler ve kocanın manevi taz­minat isteğinin reddine iliş­kin bölümler yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği gö­rüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle ka­nuni gerekti­rici sebeplere ve özellikle boşanmaya sebep olan olay­larda eşine şiddet uygula­yan davalı ile kocasına ve kocasının aile­sine iftira eden ve bundan dolayı mah­kûm olan davacının eşit ku­surlu olduklarının anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının eşine şiddet uy­guladığı, davacının da eşine iftirada bulunduğu, bundan dolayı mahkûm olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Eşit ku­surlu olan taraf lehine manevi tazminata hük­molunamaz. Türk Me­deni Kanununun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır. Davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

3- Davacı, ziynetleri için bedel talep etmiştir. Ayın isteği bu­lunmamak­tadır. İstek aşılarak aynen iadeye de karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ol­duğu gibi, yüzükler için 300 TL talep edildiği halde, talep aşılarak 336 TL'ye hükmedilmesi de doğru bulunma­mıştır. (HUMK. md.74)

Sonuç: Hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebep­lerle BO­ZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümle­rinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin har­cının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[2].

 

İstek, ziynetlerin mevcut ise aynen, değilse bedelinin tahsi­linden iba­ret olduğu halde, bu yön gözetilmeden yalnızca aynen iadeye karar veril­mesi doğru değildir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, nafaka ve ziynetler yönünden temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp düşü­nüldü.

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle ka­nuni gerekti­rici sebeplere ve özellikle anlaşmalı boşanma koşulları­nın oluşmamasına, kocasına sürekli hakaret eden davalı kadının da boşanmaya esas alınan olay­larda kusurlu bulunmasına, ancak Türk Medeni Kanununun 166/2. madde ko­şullarının gerçekleşmiş bu­lunmasına göre sair temyiz itirazları yersizdir.

2- Davalı-davacı kadın ziynetlerin aynen iadesini olmadığı tak­dirde be­delinin verilmesini istemiştir.

Davacı-davalı koca; kadının ziynet eşyalarını götürdüğünü sa­vunmuştur.

İstek, ziynetlerin mevcut ise aynen, değilse bedelinin tahsilin­den ibaret olduğu halde, bu yön gözetilmeden yalnızca (aynen ia­deye) karar verilmesi doğru olmadığı gibi hüküm altına alınan ziy­net eşyalarının değerlerinin de ayrı ayrı gösterilmemesi usul ve ya­saya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün 2. bentte gösterilen sebeplerle bozulma­sına, bozma kapsamı dışında kalan sair hususların 1. bentte gösterilen sebeple onanmasına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın teb­liğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[3].

 

Ziynetlerle ilgili hüküm kurulurken talep aşılmamalıdır.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm ziynetler yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma ka­rarı gere­ğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacı kadın dava dilekçesinde 80 adet normal hediyelik bilezik iste­miştir. Mahkemece bu istek dışına çıkılarak 170 adet normal hediyelik bileziğe hükmedilmesi doğru değildir. (HUMK. mad.74)

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZUL­MASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen ne­denlerle ONANMA­SINA, temyiz peşin harcının yatırana geri ve­rilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar dü­zeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[4].

 

Ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya olduklarından fiili ödeme günün­deki değeri istenebilir.

Dava: Davacı F. vekili Avukat M.E. tarafından, davalı Z. aley­hine 31.12.2001 gününde verilen dilekçe ile ziynet eşyalarının ay­nen veya bedelinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.07.2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili ta­raflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçele­rinin kabu­lüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan ra­por ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla ya­saya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendiril­mesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının temyiz itirazlarına gelince; dava, boşanan eşler arasındaki ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesi istemine iliş­kindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, karar taraflarca temyiz edil­miştir.

Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, olmadığı takdirde fiili ödeme günündeki değerinin ödetilmesini is­temiştir. Mahkemece ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedeline hükme­dilmiştir. Ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya ol­duklarından fiili ödeme günündeki değeri istenebilir. Davacının is­temi de bu yönde olduğu halde mahkemece dava tarihindeki de­ğere hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın (2) nolu bendde gösterilen ne­denle davacı yararına BOZULMASINA, davalının temyiz itirazla­rının ilk benddeki neden­lerle reddine ve temyiz eden davacıdan pe­şin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi[5].



[1] 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, madde 26

[2] 2. Hukuk Dairesi 04.11.2009 15082/18951

[3] 2. Hukuk Dairesi 29.05.2007 8414/9014

[4] 2. Hukuk Dairesi 18.04.2007 2006/18247 2007/6574

[5] 4. Hukuk Dairesi 14.10.2004 3184/11639

Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez fakat duruma göre daha azına karar verebi­lir[1].

Ziynet eşyası istemine ilişkin davalarda aynen iade, mümkün olma­dığı halde bedel iadesi şeklinde taleplerde bulunulabileceği gibi sadece ayın veya sadece bedel talebi de mümkündür. Bu itibarla aynen iade is­tendiğinde bedel iadesine veya bedel iadesi istendiğinde aynen iadeye karar verilemeyecektir.

Yine taleple bağlılık kuralı gereği talep edilen miktar aşılarak bu mikta­rın üzerinde karar verilmesi de mümkün değildir.

Ziynet eşyalarının dava tarihindeki değeri talep edilebileceği gibi bu eş­yalar nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya olduklarından fiili ödeme günündeki değeri de istenebilir.

 

Ziynetlerin bedelinin talep edilmesi halinde aynen iadeye hükme­dilmemesi gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, kadın lehine takdir edilen manevi tazminat, nafaka, ziynetler ve kocanın manevi taz­minat isteğinin reddine iliş­kin bölümler yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği gö­rüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle ka­nuni gerekti­rici sebeplere ve özellikle boşanmaya sebep olan olay­larda eşine şiddet uygula­yan davalı ile kocasına ve kocasının aile­sine iftira eden ve bundan dolayı mah­kûm olan davacının eşit ku­surlu olduklarının anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının eşine şiddet uy­guladığı, davacının da eşine iftirada bulunduğu, bundan dolayı mahkûm olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Eşit ku­surlu olan taraf lehine manevi tazminata hük­molunamaz. Türk Me­deni Kanununun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır. Davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

3- Davacı, ziynetleri için bedel talep etmiştir. Ayın isteği bu­lunmamak­tadır. İstek aşılarak aynen iadeye de karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ol­duğu gibi, yüzükler için 300 TL talep edildiği halde, talep aşılarak 336 TL'ye hükmedilmesi de doğru bulunma­mıştır. (HUMK. md.74)

Sonuç: Hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebep­lerle BO­ZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümle­rinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin har­cının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[2].

 

İstek, ziynetlerin mevcut ise aynen, değilse bedelinin tahsi­linden iba­ret olduğu halde, bu yön gözetilmeden yalnızca aynen iadeye karar veril­mesi doğru değildir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, nafaka ve ziynetler yönünden temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp düşü­nüldü.

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle ka­nuni gerekti­rici sebeplere ve özellikle anlaşmalı boşanma koşulları­nın oluşmamasına, kocasına sürekli hakaret eden davalı kadının da boşanmaya esas alınan olay­larda kusurlu bulunmasına, ancak Türk Medeni Kanununun 166/2. madde ko­şullarının gerçekleşmiş bu­lunmasına göre sair temyiz itirazları yersizdir.

2- Davalı-davacı kadın ziynetlerin aynen iadesini olmadığı tak­dirde be­delinin verilmesini istemiştir.

Davacı-davalı koca; kadının ziynet eşyalarını götürdüğünü sa­vunmuştur.

İstek, ziynetlerin mevcut ise aynen, değilse bedelinin tahsilin­den ibaret olduğu halde, bu yön gözetilmeden yalnızca (aynen ia­deye) karar verilmesi doğru olmadığı gibi hüküm altına alınan ziy­net eşyalarının değerlerinin de ayrı ayrı gösterilmemesi usul ve ya­saya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün 2. bentte gösterilen sebeplerle bozulma­sına, bozma kapsamı dışında kalan sair hususların 1. bentte gösterilen sebeple onanmasına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın teb­liğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[3].

 

Ziynetlerle ilgili hüküm kurulurken talep aşılmamalıdır.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm ziynetler yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma ka­rarı gere­ğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacı kadın dava dilekçesinde 80 adet normal hediyelik bilezik iste­miştir. Mahkemece bu istek dışına çıkılarak 170 adet normal hediyelik bileziğe hükmedilmesi doğru değildir. (HUMK. mad.74)

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZUL­MASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen ne­denlerle ONANMA­SINA, temyiz peşin harcının yatırana geri ve­rilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar dü­zeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[4].

 

Ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya olduklarından fiili ödeme günün­deki değeri istenebilir.

Dava: Davacı F. vekili Avukat M.E. tarafından, davalı Z. aley­hine 31.12.2001 gününde verilen dilekçe ile ziynet eşyalarının ay­nen veya bedelinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.07.2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili ta­raflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçele­rinin kabu­lüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan ra­por ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla ya­saya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendiril­mesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının temyiz itirazlarına gelince; dava, boşanan eşler arasındaki ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesi istemine iliş­kindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, karar taraflarca temyiz edil­miştir.

Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, olmadığı takdirde fiili ödeme günündeki değerinin ödetilmesini is­temiştir. Mahkemece ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedeline hükme­dilmiştir. Ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya ol­duklarından fiili ödeme günündeki değeri istenebilir. Davacının is­temi de bu yönde olduğu halde mahkemece dava tarihindeki de­ğere hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın (2) nolu bendde gösterilen ne­denle davacı yararına BOZULMASINA, davalının temyiz itirazla­rının ilk benddeki neden­lerle reddine ve temyiz eden davacıdan pe­şin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi[5].



[1] 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, madde 26

[2] 2. Hukuk Dairesi 04.11.2009 15082/18951

[3] 2. Hukuk Dairesi 29.05.2007 8414/9014

[4] 2. Hukuk Dairesi 18.04.2007 2006/18247 2007/6574

[5] 4. Hukuk Dairesi 14.10.2004 3184/11639